Çevre hukuku, insan faaliyetleri sonucu doğal çevrenin korunması, sürdürülebilirliği ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi ile ilgili hukuk alanıdır. Bu hukuk dalı, çevrenin korunması için alınması gereken önlemleri düzenleyen yasalara, yönetmeliklere ve kararlara dayanır.
Çevre hukuku, hava, su ve toprak gibi doğal kaynakların korunmasını ve doğal çevrenin ekosistemleri üzerindeki etkilerin en aza indirilmesini amaçlar. Ayrıca endüstriyel faaliyetlerin, atıkların ve çevre kirliliğine neden olan diğer faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi ve kontrol edilmesini de içerir.
Bu hukuk dalı, çevresel faaliyetlerin doğal kaynaklar üzerindeki etkisini azaltmak, çevre kirliliği ile mücadele etmek ve çevresel riskleri en aza indirmek için hükümetler, örgütler ve bireyler tarafından uygulanır. Bununla birlikte, çevre hukuku sadece koruma ve restorasyonu değil aynı zamanda sürdürülebilirliği de hedefler.
Çevre hukuku, çevre kirliliği sorunlarına karşı mücadelede önemli bir araçtır. Bu hukuk dalının düzenlediği alanlar arasında atık yönetimi, endüstriyel faaliyetler, doğal kaynakların kullanımı, su kirliliği, hava kirliliği, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik gibi konular yer alır.
Sonuç olarak, çevre hukuku insanların doğal kaynaklarını korumak, doğal çevreyi sürdürülebilir hale getirmek ve çevre kirliliği ile mücadele etmek için önemli bir araçtır. Çevre hukuku, doğal kaynakların korunması, sürdürülebilirliği ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi ile ilgili yasalara, yönetmeliklere ve kararlara dayanarak, insanların çevreyi korumak için attığı adımları düzenler.